Across
- 4. unnecessary = gereksiz, ciddiyetsiz
- 5. decay = çürümek, kötüye gitmek
- 7. fade = solmak, solarak ölmek
- 8. hesitated = kararsız kalmak, tereddüt etmek
- 12. sample/ prototype = örnek, prototip
- 14. tranquilize/ calm/ comfort = sakinleştirmek, rahatlatmak
- 16. into = birleşerek oluşmak
- 17. poor = fakir, yoksul
- 18. insufficient/ inadequate = yetersiz, eksik
- 19. iki hafta
- 20. supplant = yerini almak, değiştirmek
- 22. indispensable/ essential = gerekli, önemli, tamamlayıcı
- 23. noteworthy/ substantial = önemli, dikkate değer, kayda değer
- 24. ince, kurnaz, güç algılanan
Down
- 1. slandered = iftiraya uğramış, kötülenmiş
- 2. force = zorlamak, baskı yapmak
- 3. debate/ dispute = tartışmak, çekişmek
- 6. of = elden çıkarmak, başından atmak
- 9. zorla kabul ettirilmiş, dayatılmış
- 10. reason/ stimulant/ motivation = teşvik, motivasyon, neden
- 11. continue/ keep = sürdürmek, devam ettirmek, korumak
- 13. tireless/ inexhaustible = yorulmak bilmez, bitmek tükenmek bilmeyen
- 15. descendants/ offspring = çocuklar, torunlar, nesil
- 21. anatomize incelemek, analiz etmek